Şah-Fırat operasyonu ve Türkiye’nin Ortadoğu politikası
- Kemal İnat
- 28 Şub 2015
- 1 dakikada okunur
Türkiye’nin geçen hafta sonu gerçekleştirmiş olduğu Şah-Fırat Operasyonu ile Süleyman Şah Türbesi’ni, bulunduğu “korunmasını zor konumdan” Türkiye sınırına çok yakın “korunması kolay ve riski az” bir bölgeye taşıması çok konuşulan bir olay oldu.
Operasyon gerek Türk medyasında ve uluslararası medyada ve gerekse siyaset düzleminde her yönüyle geniş bir şekilde tartışıldığı için detaylarına girmeye hiç gerek yok. Bu nedenle bu operasyon üzerinden son dönem Türk dış politikasının temel çizgileri ve yönelimleri konusunda çıkarımlarda bulunmak çok daha faydalı olacaktır.
İlk olarak yapılması gereken tespit şudur ki, Şah-Fırat Operasyonu Türkiye’nin Ortadoğu’da gereksiz risklere girmeyi istemeyen bir politika izlediğini göstermektedir. Ankara’nınSüleyman Şah Saygı Karakolu’nu, sınırından uzakta, etrafı bugün itibariyle IŞİD tarafından çevrilmiş ve başta IŞİD ve PYD olmak üzere Suriye iç savaşının bütün aktörleri arasında şiddetli çatışmaların olması ihtimalini taşıyan bir bölgede bırakması çok büyük riskler içermekteydi. Bu karakola yapılacak herhangi bir saldırının Türkiye’yi Suriye iç savaşının doğrudan bir parçası yapma riski küçümsenemeyecek düzeydeydi. Özellikle IŞİD’in Irak ve Suriye’de yaptığı provokatif eylemler düşünüldüğünde, bu örgüt tarafından Türkiye için sembolik önemi çok büyük olan Süleyman Şah Türbesi’ne karşı yapılacak bir saldırının sonuçlarının çok ağır olacağına kimsenin itiraz etmesi mümkün değildir. Böyle bir saldırıda Türbe’nin tahrip edilmesi, onu koruyan askerlerin şehit edilmesi veya esir alınması ihtimalleri Türkiye ile IŞİD’i doğrudan karşı karşıya getirecekti. Musul Başkonsolosluğu’na yapılan saldırı sonucu Başkonsolos ve yanında bulunan çok sayıda görevli ve sivilin IŞİD tarafından rehin alınması sonrasında yaşanan gerilim ve hükümete yönelik eleştiriler hatırlandığında, Türkiye’nin Süleyman Şah Türbesi konusunda benzer bir riske girmekten kaçınması doğru bir davranış olmuştur. Bu şekilde Ankara, Ortadoğu’da maceracı bir dış politika izlemek istemediğini göstermiştir.
Devamını okuyun...