top of page
AiColorize_1_20240113 (1) kopya.jpg

Uluslararası İlişkiler / International Relations - Türkiye Dış Politikası / Turkey's Foreign Policy

Beni Takip Edin !

  • X

Türkiye’nin Doğu Akdeniz Politikası: Hedefler, Araçlar, Yöntemler

  • Kemal İnat
  • 1 Eyl 2020
  • 1 dakikada okunur

Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ülke olarak Türkiye, Suriye’den Libya’ya, Yunanistan’dan Mısır ve Filistin’e uzanan bu bölge ile yakından ilgilenmektedir. Kıbrıs, Filistin-İsrail sorunları ve Türk-Yunan anlaşmazlıkları nedeniyle uzun zamandır gerginliklere sahne olan Doğu Akdeniz, Arap isyanları süreciyle birlikte Libya, Suriye ve Mısır’da yaşanan iç savaş ya da çatışmalara da sahne olmuştur. Sorunların artmasıyla birlikte bu sorunlara doğrudan ya da dolaylı bir şekilde taraf olan aktörlerin de sayısı artmış, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Fransa gibi yeni aktörler anlaşmazlıkların ve güç mücadelesinin bir parçası olarak bölge jeopolitiğine dahil olmuştur. Rusya’nın da Arap isyanları nedeniyle yaşanan karışıklığı fırsata çevirip önce geleneksel nüfuz alanı Suriye’deki askeri varlığını tahkim ettiği, ardından kendisine Libya gibi yeni nüfuz bölgeleri oluşturmaya çalıştığı görülüyor.

Bu kadar çok bölge dışı aktörün bulunduğu bir coğrafyada en önemli bölge ülkesi olan Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasının esasını tarihsel ve hukuksal sorumlulukları çerçevesinde ülkesinin ve halkının ekonomik ve güvenlik çıkarlarını korumak ve bölge barışına katkıda bulunmak oluşturmaktadır. Tarihsel açıdan bakıldığında, Doğu Akdeniz coğrafyasının Malta ve İtalya kıyılarının doğusundan itibaren tamamının yüzlerce yıl boyunca Osmanlı hakimiyeti altında kaldığı görülür. 300-400 yıllık bu hakimiyet, Osmanlı Devleti’nin halefi olan Türkiye’ye, Libya’dan Suriye ve Yunanistan’a uzanan bu coğrafyadaki Osmanlı bakiyesi halkların huzuru ve güvenliği açısından sorumluluk yüklemektedir. Sayısız bölge dışı aktörün cirit attığı bu coğrafyaya Türkiye’nin ilgisiz kalması, tarihsel sorumluluğunun yanında ekonomik ve güvenlik çıkarları açısından da kabul edilebilir değildir.


Devamını okuyun...




Son Yazılar

bottom of page