top of page
AiColorize_1_20240113 (1) kopya.jpg

Uluslararası İlişkiler / International Relations - Türkiye Dış Politikası / Turkey's Foreign Policy

Beni Takip Edin !

  • X

KORONA VİRÜS KRİZİ DÖNEMİNDE ENERJİ POLİTİKALARI

  • Kemal İnat
  • 26 Haz 2020
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 28 Oca 2024

Kemal İnat (Edit.), Koronavirüs Krizi Döneminde Enerji Politikaları, SETA Yayınları, İstanbul, 2020.


Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle yaşanan krizin dünyaya etkisinin başta sağlık olmak üzere çok değişik alanlarda olduğu görülüyor. Petrol fiyatlarında söz konusu olan büyük düşüşler enerjinin de bu alanlardan biri olduğunu gösteriyor. Salgının yayılmasını önleme amacıyla alınan tedbirlerin ekonomiyi yavaşlatması enerjiye olan talebi ciddi oranda düşürünce bu talep eksikliğinden ilk etkilenen petrol fiyatları oldu. Ardından doğal gaz ve diğer enerji kaynaklarının fiyatlarında da düşüşler yaşandı. Salgının ekonomik zararlarının sağlık alanındaki zararlarından çok daha büyük olacağını gören birçok ülke, Mayıs ve Haziran aylarından itibaren ekonominin çarklarını yeniden döndürecek normalleşmeye dönüş kararları almaya başladılar. Bu kararı ilk alan Çin’in ardından salgının en fazla ölüme yol açtığı Avrupa ülkeleri ve ABD ekonomide normale dönmeye çabalıyorlar. Bazı ülkeler salgınla mücadelede daha başarılı bir karneyle bu adımları atarken bazıları ise virüsü yeterince ciddiye almamalarının sonucu olarak yüksek düzeyde can kayıpları yaşanmaya devam etmesine rağmen kısıtlamaları kaldırıp iş hayatını canlandırmaya çalışıyorlar. Bu raporun yazılmasına başlandığında salgın daha çok Avrupa ve ABD’yi kasıp kavururken yayımlanması aşamasında Latin Amerika en fazla ölümlerin yaşandığı bölge haline geldi. Latin Amerika gibi Rusya ve Hindistan’ın da çok yüksek günlük enfekte olan insan sayısıyla resmin parçası olması krizin önemli bir süre dünya ekonomisini etkileyeceğini gösteriyor. Bunun yanında halen aşısı bulunamayan korona virüsün ikinci ve üçüncü dalgalarına dahil risklerden bahsedilmesi de bu etkinin düzeyi ve süresi konusunda doğru öngörüler yapılmasını zorlaştırıyor. Salgının enerji sektörüne etkisi açısından bakıldığında enerji ithalatçısı ülkelerde yaşanan ekonomik krizin doğrudan enerji ihracatçısı ülkelere yansıdığı görülür. Virüsün ilk tespit edildiği Çin’deki talep düşüşüyle birlikte hızla düşen enerji fiyatları petrol ve doğal gaz ihracatçısı ülkelerin ekonomilerini ciddi şekilde sarsmaya başladı. Başta Rusya, Suudi Arabistan, BAE, Irak ve Cezayir olmak üzere enerji ihracatçısı ülkelerin krizle mücadelelerinin başarısını söz konusu enerji ürünlerinin ihracatına bağımlılıklarının derecesi belirleyecektir. Özellikle bütçe gelirlerinde enerji ihracatının payı çok yüksek olan ve döviz rezervleri de yüksek miktarda olmayan ülkeler için petrol ve doğal gaz fiyatlarının uzun süre düşük düzeyde seyretmesi ciddi ekonomik ve siyasal sonuçlar doğurabilir. Enerjisi ithalatçısı ülkeler açısından bakıldığında ise başta petrol olmak üzere enerji fiyatlarının düşmesi ilk aşamada bu ülkeler için oldukça pozitif bir gelişme olsa da ihracatçı ülkelerin yaşadığı sorunların küresel ekonomik döngü çerçevesinde onları da etkileyeceğini ifade etmek gerekir. Ayrıca net enerji ithalatçısı olan Avrupa ülkelerinin petrol ve doğal gaz alanında faaliyet gösteren dev enerji firmalarının yaşayacağı sorunların bu ülkelere vergi kayıpları ve artan işsizlik olarak yansıyacağını da vurgulamak gerekir. Salgın nedeniyle yaşanan krizin sağlık ayağını çok başarılı bir şekilde yöneten Türkiye’nin ekonomi alanında da aldığı tedbirlerle 2020’yi Avrupa, ABD ve bazı Latin Amerika ülkelerine göre daha az zararla atlatacağı görülüyor. Enerji açısından ithalata bağımlı olan Türkiye’nin düşen enerji fiyatları sayesinde yaklaşık 15 milyar dolarlık bir fayda sağlayacağı öngörülse de başta Rusya olmak üzere enerji ihracatçısı ülkelerde yaşanan krizin derinliği bu ülkelerden Türkiye’ye gelen turist sayısını etkileyecektir. Ayrıca Türkiye’nin dış ticaretinde önemli yere sahip olan Türkiye açısından koronavirüs salgınının gösterdiği önemli bir sonuç ise her alanda kendi kendine yeterli olmanın önemidir. Salgın sırasında birçok ülkenin temel sağlık ürünlerine erişim konusunda yaşadığı sorunlar düşünüldüğünde bu konuda sorun yaşamayan ve hatta hızlı tepki vererek solunum cihazları üretip ihraç edebilen Türkiye’nin başarılı bir performans gösterdiği görülmektedir. Ancak örneğin enerji tedarikinde soruna yol açan başka bir kriz söz konusu olursa bu açıdan kendi kendine yeterli olmayan Türkiye’nin ciddi sorunlar yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle son dönemde yoğunlaştırılan petrol ve doğal gaz arama çabalarının kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi Türkiye’nin enerji sektörünü doğrudan etkileyecek krizler sırasındaki hazırlık düzeyi açısından çok önemlidir. Ayrıca petrol ve doğal gaz depolama kapasitesinin de artırılması bu konuda atılması gereken adımlar arasındadır.


Devamını okuyun...




Son Yazılar

bottom of page