Başkanlık Döneminde Türkiye’nin Dış Politikası
- Kemal İnat
- 11 Tem 2018
- 1 dakikada okunur
4 Haziran seçimleriyle birlikte Türkiye’de hem iktidar belirlendi hem de yeni yönetim sistemine geçildi. Her ikisi de Türkiye’nin yeni dönemde izleyeceği dış politika açısından çok önemli belirleyiciler olacak. Yeni dönemde Türkiye’nin dış politikasının nasıl şekilleneceği ve eskiye göre ne tür değişikliklerin olacağı seçimler sonrasında merak edilen konuların başında geliyor. Aslında bu hususta bazı Batılı müttefiklerimizde eski ön yargıların devam ettiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimleri kazanması karşısında duyulan hoşnutsuzluğu ifade eden açıklamaların geldiği görülüyor. Ancak bu ülkelerde de genel olarak iktidar sorumluluğuna sahip siyasetçilerin büyük çoğunluğunun yeni dönemde Türkiye ile daha rasyonel bir ilişki geliştirme arayışında olacağını öngörmek mümkündür.
Artık başkanlık sistemine geçilen Türkiye’de yeni dönemin dış politikasını şekillendirecek temel faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin dış politika vizyonu
Yeni yönetim sisteminin etkisi
Cumhur İttifakı’nın ortağı olan MHP’nin dış politika yaklaşımı
Batılı ülkelerin Türkiye politikaları
Rusya, İran, İsrail, Suudi Arabistan gibi ülkelerin Türkiye ve Ortadoğu politikaları
Seçim sonuçları -şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da- Türk dış politikasına yön verecek temel aktörün Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu gösteriyor. Bu, Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” sloganıyla uluslararası sistemdeki adaletsizliğe karşı mücadelesinin devam edeceği ve 2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye’yi bölgesel güçten küresel bir güce dönüştürme yolundaki politikasını sürdüreceği anlamına geliyor. Aynı zamanda FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine karşı gerek Türkiye içerisinde gerekse sınır ötesinde yürütülen kararlı mücadele devam edecektir.
Devamını okuyun...

%20kopya.jpg)
