Alman pragmatizmi Kiev'den döndü
- Kemal İnat
- 26 Nis 2022
- 2 dakikada okunur
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonucu yaşanan savaşın başta Avrupa olmak üzere uluslararası siyasete etkisinin ciddi boyutlarda olacağı tahmin ediliyordu. Fakat Almanya’nın savaş nedeniyle yaşanan gelişmelerden bu derece etkilenmesi beklenmiyordu. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Polonya ve Baltık ülkeleri liderleriyle Kiev’e dayanışma ziyaretinde bulunma isteğinin Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy tarafından geri çevrilmesi, Berlin’in Rusya-Ukrayna politikasının Almanya için doğurduğu olumsuz sonuçları gösterdi. Mevcut koalisyon hükümetinin olduğu kadar önceki federal hükümetlerin de Rusya politikası konusundaki yanılgıları Berlin’in bu duruma düşmesine neden oldu.
Rusya’ya karşı oluşturulmaya çalışılan ittifakın ana mimarı ABD’ye ne kadar güvenilebileceği sorusu Berlin’in işini zorlaştırıyor.
Koalisyondaki anlaşmazlıklar
SPD’li Şansölye Olaf Scholz başkanlığındaki federal hükümet, en başından beri Rusya saldırganlığı karşısında en doğru tavrın ne olacağı konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Koalisyon ortakları Yeşiller ve FDP ile arasında bu konuda önemli görüş ayrılıkları var. Federal Meclis (Bundestag) Savunma Komisyonu Başkanı FDP’li Marie-Agnes Strack-Zimmermann, Ukrayna stratejisini, başkanı olduğu komisyon önünde açıklaması için Şansölye Scholz’a bir davet mektubu gönderdi. Bu mektup, sadece Strack-Zimmermann’ın değil, koalisyonun küçük ortağı FDP’nin de Scholz’ün Rusya-Ukrayna savaşına dair stratejisini anlamadığının ya da tasvip etmediğinin işareti olarak okunabilir.
Bir diğer koalisyon ortağı Yeşiller milletvekili ve Bundestag’ın Avrupa Komisyonu Başkanı Anton Hofreiter de bir televizyon programında verdiği demeçte, “Almanya’nın yaptırımları ve silah teslimatını frenleyen tutumu yüzünden savaşın uzaması riskinin artmasından” şikayet ediyor. Yeşiller ve FDP’den gelen bu eleştirilere karşılık Şansölye Scholz, Alman hükümetinin elindeki zaten yetersiz olan silahları Ukrayna’ya göndermesi durumunda kendisinin NATO yükümlülüklerini karşılayamayacak duruma düşeceği argümanıyla daha fazla silah sevkiyatına karşı direniyor. Buna karşılık yine Yeşiller partisine mensup Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna’ya ağır silahların gönderilmesi konusunda ısrarcı bir politika izliyor.
Rusya politikasında sorumlular
Ukrayna Savaşı, daha yeni kurulan Alman federal hükümeti içinde derin bir çatlak oluşturmuş durumda. Yeşiller ve FDP, Rusya’ya karşı daha sert bir politika izlenmesi gerektiğini savunurken SPD hala temkini elden bırakmama kaygısı içerisinde. SPD’nin koalisyon ortaklarını kızdıran bu temkinli politikasının arkasında yatan temel neden ise Almanya’nın Rusya politikasında gömleğin ilk düğmesini daha baştan yanlış iliklemesi yatıyor. Bu konuda ise sadece SPD’yi değil, önceki hükümetlere koalisyon ortağı olarak katılmış bütün partileri suçlamak gerekir. Bu durumda 16 yıl ülkeyi yönetmiş Merkel’in partisi CDU da, onun Bavyeralı küçük ortağı CSU da, SPD’li Schröder’in başbakanlığı sırasında koalisyon ortağı olan Yeşiller de, CDU’nun en sevdiği koalisyon ortaklarının başında gelen FDP de Almanya’nın sorunlu Rusya politikasına katkıda bulunmuş ya da en azından itiraz etmemiş partilerdir.
Devamını okuyun...