top of page
AiColorize_1_20240113 (1) kopya.jpg

Uluslararası İlişkiler / International Relations - Türkiye Dış Politikası / Turkey's Foreign Policy

Beni Takip Edin !

  • X

2021’de Orta Doğu Siyaseti

  • Kemal İnat
  • 12 Oca 2022
  • 2 dakikada okunur

2021 yılında Orta Doğu siyasetinin şekillenmesinde en fazla etki eden gelişmenin ABD’de yaşanan iktidar değişikliği olduğunu ileri sürmek yanlış olmaz. İsrail ve silah lobisinin istekleri doğrultusunda bölge siyasetine ağırlığını koyan Trump’ın ocak ayında başkanlığı Biden’a devretmesi, ABD desteğiyle kurulan ve İsrail, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’ın ana aktörlerini oluşturduğu ittifakın geleceği konusunda soru işaretleri oluşmasına yol açtı.

Trump’ın desteğini elde etmek için İsrail ile yakınlaşmanın ve ABD’den silah satın almanın yeterli olduğunu tecrübe eden BAE, Suudi Arabistan ve Bahreyn gibi Körfez ülkeleri, Biden’ın İran konusunda Obama dönemi politikalarına dönme ihtimali karşısında ciddi endişe yaşadı. Trump döneminde ABD ve İsrail ile birlikte İran’a karşı ağır bir baskı ve yaptırım politikası izleyen bu ülkeler, Biden döneminde bir yandan Tahran ile normalleşme yolunda adımlar atmaya başlarken diğer yandan da Türkiye gibi, İran’ı dengeleyecek başka aktörlerle de ilişkilerini düzeltme arayışına girdiler. Katar Emiri Şeyh Temim’in yılın başında Suudi Arabistan’ın El-Ula şehrinde gerçekleşen Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’ne katılması normalleşme sürecinin bir parçası oldu.

2021’de Orta Doğu siyasetinin değişmeyen görüntülerinden biri de İsrail’in Filistinlileri hedef alan saldırılarının ve yeni yerleşim yerleri inşa ederek Filistin topraklarını gasp etmeye devam etmesi oldu.

BAE ve Suudi Arabistan’ın İran, Katar ve kısmen Türkiye karşısındaki geri adımlarını, ABD ve İsrail’e güvenerek izledikleri sert ve müdahaleci politikanın başarısızlığını görmüş olmalarının doğal bir sonucu olarak da değerlendirmek mümkün. İran’daki rejimin, baskı politikasına karşı ayakta kalması ve kendine has araçlarla bu baskı ve yaptırım politikasına karşılık verme kabiliyeti, Abu Dabi ve Riyad yönetimlerini bu ülkeye karşı adımlar konusunda daha temkinli olmaya sevk ediyor. Aynı şekilde, kolay lokma olarak gördükleri Katar’ın da başta Türkiye olmak üzere, Almanya ve İran’ın da desteğiyle kendisine uygulanan ablukaya karşı ayakta kalması, BAE ve Suudi Arabistan yönetimlerine, sırtını ABD ve İsrail’e dayayarak bölgede istedikleri her şeyi gerçekleştirmeyeceklerini bir kez daha göstermiş oldu. Yine ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin ağır baskısıyla Türkiye’deki AK Parti iktidarının devrileceği yönündeki beklentilerin de boşa çıkması, BAE’nin Türkiye ile ilişkileri normalleştirme yolunda hızlı adımlar atması sonucunu doğurdu.


Devamını okuyun...




Son Yazılar

bottom of page